Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından Fırat Havzası’nı 2023 hedefleri doğrultusunda turizme kazandırmak ve bölgesel turizm potansiyelini artırmak amacı ile Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın başkanlığında Fırat Havzası Değerlendirme Toplantısı yapıldı. Her noktasında ayrı bir medeniyetin izlerini barındıran Fırat Havzası’ndaki değerleri öne çıkartmak ve turizm gücünü artırmak için Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü Toplantı Salonu’nda değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Programda, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın yanı sıra ev sahipliğini üstlenen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Davut Gül ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin valileri, vali yardımcıları, belediye başkanları, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri yer aldı. Değerlendirme toplantısında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kültürel ve tarihi mirasları tanıtmak ve bölgeyi yerli ve yabancı turist için cazibe merkezi haline getirmek amaçlandı. Toplantıda “21’inci Yüzyıl’ın Pusulası” başlığından hareket edilerek, yeni yüzyılda artık resme çok büyük bakılması gerektiğine işaret edildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde geçmişte meydana gelen birçok hikâyenin güncellenerek yeni yüzyıl hikayesine getirilmesi gerektiği vurgulanarak çözümün ortak akılla başarıya ulaşacağının altı çizildi.
ALPASLAN: ARTIK ŞEHİR ÇEKİŞMELERİNİN YERİNİ BÖLGESEL KALKINMA ALMALI
Arkeoloji Enstitüsü’nde düzenlenen değerlendirme toplantısında açıklamada bulunan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Bölgenin sosyo-kültürel kalkınması için bir araya geldiklerini dile getirerek şunları söyledi: “Bugün, bölge için neler yapabileceğimizin yol haritalarını oluşturacağız. Elimizdeki donelerden yola çıkarak belli çıkarımlara ulaşmayı ve akabinde hayata geçirmeyi planlayacağız. Buradaki birlikteliğin akabinde güçlü bir çalışmayı getireceği inancındayım. Artık şehir çekişmeleri yerine bölgenin bekasına dönük çalışmaların yapılması bizi hem bölgesel açıdan hem de ülke kalkınması açısından daha da ileriye götürecektir. Her şehrin farklılıklarını tek parçada birleştirerek yüksek turizm açısından daha yüksek verim elde etmenin yollarını aramalıyız. Biz, mikro anlamda Güneydoğu Anadolu Bölgesi makro anlamda da Türkiye olarak bölgemizin var olan potansiyelini ve imkanlarını doğru şekilde tanıtıp insanların önüne sunmalıyız. Böylelikle açtığımız bu farklı pencerede yeni avantajlar bulmalıyız. Tarih dediğimiz zaman Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa 100 sene önce verdiği mücadele ile varoluş mücadelesini kazandı ve aynı zamanda medeniyet kodlarını da çok ileri bir konuma taşıdı. Dolayısıyla biz de geçmişimizden yola çıkarak bu birlikteliği koruyup bölge şehirleri olarak refahı, huzuru birlikte temin etmeliyiz.”
GAZİANTEP’E YAPTIĞI KATKILARDAN DOLAYI BAKAN YARDIMCISI ALPASLAN’DAN BAŞKAN ŞAHİN’E TEŞEKKÜR!
Turizmde 2017 yılı ve 2018 yılları arasında, yeni bir sayfa açtıklarını söyleyen Bakan Yardımcısı Alpaslan, sözlerine şöyle devam etti: “2019 yılı Türkiye için harika bir yıl oldu. 35 milyar dolar turizm geliri elde ettik. 52 milyon yabancı turisti ülkemizde ağırladık. Bu da Türkiye’yi en fazla turist ağırlayan 6’ncı ülke konumuna getirdi. 2020 yine bizim bakanlık olarak hayal ettiğimiz gibi başladı, kültürel turizmin çok daha ileri rakamlara ulaşması için en müsait zamandı. Yatırımlar ve talepler Türkiye’ye dönmüştü. Dolayısıyla 2020 yılı bizim için muhteşem bir yıl olacaktı. Ne yazık ki pandemiyle karşı karşıya kaldık. 40 milyar dolar turizm geliri elde etmeyi hedeflerken çok daha düşük rakamlarda kaldık. Pandeminin ardından turizmi yeniden hareketlendirmek için çalışmalar düzenledik ve planlamamıza devam etmekteyiz. 2021 yılının son 3 ayında Türkiye olarak aldığımız tedbirler, yaptığımız tanıtımlarla turizmde iyi bir ivme yakaladık. Temmuz, ağustos ve eylül ayında 12 milyar dolar turizm gelirimiz oldu. Bundan sonraki çalışmalarımızla yeniden 2019 konjonktürünü de yakalayacağız. Turizmde Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tüm bölgelerde kültürel ve tarihi turizmi açısında büyük bir potansiyel mevcut. İnsanlık tarihi bu topraklarda başlamış. En büyük medeniyetler bu topraklarda büyümüş. Dolayısıyla bunun getirdiği büyük bir avantaj var. Dünyada kültürel ve tarihi zenginlik açısından eşsiz topraklara sahibiz. Bu şansı çok iyi kullanmamız lazım. İşte bu bölgedeki, 5 antik kentten tutunda Göbekli Tepesi’ne, Diyarbakır Kalesi’nden tutunda Van’a kadar erişen birçok tarihi mirası görünür kılmalıyız. Bölgesel turizmi ihya ederek dünyanın en güzel ürünlerinin sahibi olduğumuzu ve turizmin cazibe merkezlerinden birinin de bu bölge olduğunu kanıtlamalıyız. Bu kıymeti, içinde bulunduğumuz durumu bölgesel iş birlikleriyle ele almamız gerekiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Valiliği ve şehirdeki ilgili kurumların iş birliğiyle çok güzel çalışmalar yapıyor. Şehir tam anlamıyla turizme hazır. Gastronomide marka olundu. Başkan Fatma Şahin’e bu güzel çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. 2 gündür Gaziantep’teyim. Gaziantep’te bulunan birçok turist olduğuna şahitlik ettim. Otellerin tamamının neredeyse dolu olduğunu gördük. İşte biz bu gücü tüm bölgeye yaymalıyız.”
ŞAHİN: SÖYLEM VE EYLEM BİRLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR
Fırat Havzası Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bölgesel kalkınmanın günümüz dünyasında artık bir mecburiyet haline geldiğini belirterek, “Söylem ve eylem birliğine ihtiyacımız var. Burada bulunan belediye başkanlarımın ve valilerimin de benimle hemfikir olduğunu çok iyi biliyorum. Bölgedeki belediye başkanlarımızla çok hızlı koordine oluyoruz. Artık sosyal belediyecilik, popüler bir netlik kazandı. Bütün dünya sosyal belediyeciliği önemsiyor. Biz de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığımız ilhamla bütün belediye başkanlarımız olarak sosyal belediyecilik çatısı altında buluştuk. Pandemi dönemine baktığımızda da göreceğiz, her bir belediye başkanımız sosyal yardımlar yaptı. Bu yaklaşımımızla salgın sürecinde bütün dünyaya örnek olduk. Artık sosyal ve kültürel belediyecilik yükselen bir değerdir. Artık, gücün simgesi değişti; petrolün, doğalgazın yerini çevre sağlığı, kültürel miras ve yetişmiş insan gücü aldı. Dolayısıyla pandemi bize ne kadar kendi kendimize yetebildiğimizi gösterdi. Evliya Çelebi’ye baktığımızda bu bölge için Seyahatname adlı eserinde özel bir yer ayırdığını görüyoruz. Bu bölgenin önemi geçmişten günümüze daha da yükselmiş durumda. Dolayısıyla kültürel belediyecilikte şehir ekonomisi çok önemli. Pandemi başlangıcında İskandinavya bölgesindeki belediyeler birliği üyeleriyle bir araya geldik ve dediler ki, ‘Sağlık krizi iyi yönetilemediğinde ekonomik krizi beraberinde getirir, ekonomik kriz de akabinde siyasi krize dönüşür.’ O yüzden bu işin ekonomisi, merkezi yönetimin eliyle olacak ancak hepsini devletten beklememeliyiz. Şehir ekonomisi, yerel diplomasi de ekonominin güçlü kılınmasında önemli bir faktör. Yeni dünya düzeninde bizim, yerel diplomasi, bölgesel kalkınma önemli başlıklarımız olacaktır” diye konuştu.
“FIRAT HAVZASI ÜZERİNDE BULUNAN KÜLTÜREL MİRASLAR BİRBİRLERİNİN ALTERNATİFİ DEĞİL, TAMAMLAYICISI”
Konuşmasının devamında Gaziantep’te önemli kültürel mirasların olduğunu aktaran Başkan Fatma Şahin, “Kültür miras bir emanettir. Göbekli Tepe bölgemiz için önemli bir kavşak noktası. Burada biz, baktığımız zaman Gaziantep’te bulunan 5 Antik kent önemli bir değer. Elimizde eşi görülmemiş bir hazine var. Bizim ulusal ve uluslararası arenada yer tutan tarihi miraslarımıza Gaziantep’teki tarihi değerleri de katarak turizmi canlandırmamız gerekiyor. Bir yılda Eyfel Kulesi’ne 80 bin kişi ziyaret gerçekleştirirken Gaziantep’e 80 milyon kişi niye gelmesin ki. 80 milyon turistin kente gelmesini sağladığınız zaman şehir ekonomisinin ve yerel diplomasinin gücü daha da net bir duruma kavuşacak. Elimizdeki hazineyi değerlendirmemiz şart. UNESCO seyahat severler için önemli bir rehber o nedenle bizim UNESCO’daki varlığımızı görünür kılmamız elzem. Kapadokya’ya gelen turisti Gaziantep’e çektiğiniz zaman Asyalı ve Avrupalı turist için şehrin cazibe merkezi haline gelmemesi için bir neden kalmayacak. Göbekli Tepe’ye gelen sahiden Zeugma Antik Kenti’ni de görmeye geliyor. Bunun yakın zamanda birebir şahidi oldum. Turiste nereye gideceğini önermemiz, onun yol haritasındaki en büyük etkenlerden birisi oluyor. Dolayısıyla bu toplantı bu yüzden çok önemli. Hitit Dönemi ve Roma Dönemi’nin önemli tarihi miraslarını Gaziantep’te görebileceğini bilen turistin bu kenti görmeme gibi bir seçeneği olmayacaktır. Fırat Havzası üzerinde bulunan tarihi mirasların hiçbiri birbirinin alternatifi değil, hepsi birbirinin tamamlayıcısıdır” ifadelerini kullandı.
ORTAK AKILLA BÖLGE TURİZMİ CANLANACAK!
Gaziantep Valisi Davut Gül de bölge temsilcilerinin hiçbirinin birbiriyle rakip olmadığını belirterek, “Ortak akılla bölge kalkınması için bir arada bulunmalıyız. Bölgemizdeki şehirlerin birbirlerine benzer özelliklerinin olmasının yanında farklı kültürel ve tarihsel miraslara da ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Her ilimizin farklı değerlerini bu çalışmalar neticesinde tek çatı altında toplayarak bölgenin turizm potansiyelini artırmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu. Tarihi Kentler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan, bölgesel olarak hep birlikte kalkınmanın yollarını aramanın altını çizerek, “Her birimizin farklı özellikleri ve farklı kültürel ve tarihsel mirasları mevcut. Bu özellikleri bir araya getirerek uluslararası arenada çok daha güçlü bir profile sahip olmalıyız. Bu yönde hareket ederek dünyada kültür ve turizmdeki daha çok payı biz elde edebiliriz. Fırat 2023 Eylem ve Vizyon Planı’nı da bu amaç için hazırladık” ifadelerini kullandı. ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarihi Kentler Birliği Danışman Kurulu Üyesi Ali Faruk Göksu toplantıda sunum yaptı. Göksu, Fırat’ı Anlamak, Fırat’ı Planlamak ve Fırat’ı Tasarlamak adı altında sunumunu 3 aşamada gerçekleştirdi. Alanda gençlerle birlikte çalıştaylar düzenlediklerini dile getiren Göksu, Fırat bölgesinde köylerde, kırsalda araştırmalar yaptıklarını ve vatandaşa birtakım sorular yönlendirdiklerini söyledi. Göksu, “Fırat’ın yerel halk ve gençler için ne anlam taşıdığını anlamaya çalıştık. Fırat’ı bugün anlamaya çalıştığımızda 5 tema öne çıkıyor. Fırat, su, toprak, üretim, katman ve yaşam demektir” dedi.