Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Öğretim Üyesi Dr. Murat Aslan, 14 Haziran 2021 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ni ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diğer devlet liderleriyle yaptığı ikili görüşmeleri NTV ekranlarında değerlendirdi. Zirve nedeniyle yapılan özel yayına İstanbul stüdyolarında katılan Aslan; NATO’nun 2030 Ajandasını, Türkiye’nin hudutlarında cereyan eden bölgesel meseleleri ve Türkiye’nin Afganistan’da NATO adına sorumluluk üstlenmesini yorumladı.

BAZI BAŞLIKLAR GELECEKTE ANLAŞMAZLIKLARA NEDEN OLABİLİR

NATO’nun 2030 Ajandasının, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg tarafından bir grup uzmana hazırlatıldığını belirtilen Aslan; Ajanda’nın dokuz ana başlığının olduğunu ve modern ötesini öngördüğünü, bazı başlıkların gelecekte anlaşmazlıklara neden olabileceğini ifade etti. Bu kapsamda devlet dışı oluşumlara eğitim verilmesinin gelecekte vekâlet savaşlarına taraf olabilecek NATO’yu gündeme getirebileceğini ve siber alanda devletlerin kapasitelerini paylaşmak istemeyebileceğini vurguladı.

BÖLGESEL MESELELERDE SURİYE KONUSU ÖN PLANA ÇIKTI

Türkiye’nin civarındaki bölgesel meselelerde Suriye konusu ön plana çıktı. NATO’nun Zirve Sonuç Bildirisi’nde Türkiye’nin Suriye’den yapılabilecek füze ve roket saldırılarına yönelik güvenliğini takviye ettiklerini açıklaması üzerine Aslan, NATO hava savunma sistemlerinin Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta konuşlanmış olmasına rağmen gayri nizami tehditlere yönelik yetersizliğine ve İran’dan kaynaklı füze tehdidine dikkat çekti. Afganistan’da uluslararası havaalanının işletilmesinin ve güvenliğinin sağlanmasının genel anlamda barış ve istikrara katkıda bulunmayacağını vurgulayan Aslan, Afganistan’da çok taraflı bir mutabakat ile siyasi ayağı olan bir misyonun ‘sürdürülebilir’ barışı mümkün kılabileceğini söyledi. Öte yandan Afganistan’daki askerî varlığın maliyeti olduğunu ve NATO/ABD tarafından bu maliyetin paylaşılması, ayrıca misyonun icrası için NATO’nun ihtimal planları yapması gerektiğini vurguladı.

TÜRK – AMERİKAN İLİŞKİLERİNDE SORUNLARIN KÖKÜNE İNİLMESİ GEREKİYOR

Sonuçta Türk – Amerikan ilişkilerinde sorunların köküne inilmesi gerektiğini ifade eden Aslan, aslî sorunun ABD açısından Türkiye’nin ‘kontrol edilemezliği’ olduğunu, Türkiye için de ABD’nin karşılıklı çıkarlara dikkate almaması ve PYD/YPG örneğinde görüldüğü üzere teröre destek vermesi olduğunun altını çizdi.