Uluslararası Jeotermal Enerji Birliği Başkanı ve MB Holding Onursal Başkanı Muharrem Balat’ın 2003 yılında gazetelere verdiği “Kapımızda ki ekonomik tehlike Çin” demeci ve 2005 yılında verdiği “Kurtuluşun Yolu Çin” röportajı Balat’ın, küresel ekonomiyi derinden etkileyen koronavirüs salgını karşısında Çin ekonomisinin kendini nasıl toparladığı sorusunun cevabını akıllara getirdi. Balat, 18 yıl önce söylediği iki ayrı demecinde de “Çin de uygulanan ekonomik model, Çin ekonomisini korkulacak bir boyuta ulaştırıyor. İnançla uygulanan bu modeli bizde vakit kaybetmeden inceleyip gereken tedbirleri almalıyız. Akıllı kalkınma planı ve liberal ekonomiye geçiş sürecinde Çin hiçbir zorluk çekmedi. Yaptıkları şey yabancı sermayenin önünü açmaktan ibaret. İşi o kadar pratik hallettiler ki. Yatırımcıya bir günde istediği bütün izinleri verip, işe başlattılar. 1991 yılında 47 bin projeye, 1993 yılında 130 bin projeye yatırım izni verdiler. Bu şekilde son teknoloji dâhil birçok ekonomik ürünü ihraç etme şansını buldular. Böyle bir devin karşısında kim durabilir, bizimde bütün sivil toplum örgütlerimiz bu konuda çalışmalıdır. Hükümetimiz ihracat konusunda bütün engelleri kaldırmak için kolları sıvamalıdır. Biz sanayicilere düşen görev ise bu rüzgârı arkamıza alıp ihracat seferberliğine çıkmamızdır” demişti.
“ÇİN BU EKONOMİK MODELİ KORKUSUZCA UYGULADI”
18 yıl önce söylediği bu sözlerin şuan da devlet politikası olduğunu dile getiren Muharrem Balat; “Çin bu ekonomik modeli korkusuzca uyguladı ve çok ta başarılı oldu. Ülkemizde bürokratik engeller çok fazla olduğundan yabancı yatırımcı sayısı az. Yapılması gereken klasik yöntemleri bırakarak modern pazarlama yöntemlerini hayata geçirmektir. Sivil Toplum Örgütleri ve kuruluşlardaki pazarlama birimleri kendini finanse edebilmeli ve konularında dünyanın her yerinde ihtiyaçları tespit edip ihracat imkânlarını araştırmalıdır. Devlet ise bu kuruluşlara gittikleri ülkelerde siyasi destek vermelidir” ifadelerini kullandı.