Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 hedeflerinin milli mücadelenin kendisi gibi küresel senaryolara karşı bir başkaldırı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Türkiye’nin, kendi verdikleri rollerin dışına çıkmasını istemeyenlere alın terimizle ve yeri geldiğinde kanımızla istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğumuz gerçeğini kabul ettirdik. Bazıları hala 2023 hedeflerimizi sıradan bir orta-uzun vadeli kalkınma programı sanmaya devam ediyor. Halbuki biz bu iradeyi ortaya koyarak cumhuriyet tarihinin en iddialı ve cesur makas değişikliğini gerçekleştirdik” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Zaferi’nin 100’üncü yılı nedeniyle Ankara’nın Polatlı ilçesinde Duatepe’de düzenlenen kutlamalara katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Zaferi’nin kazanıldığı 1921 yılının herhangi bir savaşın değil Anadolu’daki bin yıllık varlıklarının da dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi. Top seslerinin artık Ulus’tan duyulmaya başlandığı bir süreçte ordunun adeta düşmana ‘dur’ diyerek savaşı istiklal ile sonuçlandırdığını belirten Erdoğan, “Büyük Taarruz’un müjdesini bu bölgede vermiştir. Çal Dağı’nda, Beştepe’de, Karlıtepe’de, Duatepe’de, Mangal Dağı’nda, ‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ diye başlayan İstiklal Marşı’mıza ilham veren kahramanlarımız, Polatlı Haymana hattında verdikleri büyük mücadele ile isimlerini tarihe; cesaretleri ve kanlarıyla kazımışlardır. ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ anlayışıyla yürütülen bu savaşta vatanın her karışını kanlarının son damlasına kadar koruma kararıyla cephede yerini alan askerlerimiz, zafer kesinleşene kadar aynı azimle mücadele etmiştir” diye konuştu.

‘HEP BİRLİKTE İSPAT ETTİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı onca badirelere, uğradığı onca saldırılara rağmen 100’üncü yılının eşiğine kadar geldiğini söyleyerek, “Cumhuriyetin ilk yıllarındaki büyük kalkınma heyecanı daha sonra yerini taklitçi ve teslimiyetçi zihniyete bırakmıştır. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte vesayetin sinsi oyunlarına ve darbelerin yol açtığı hasarlara rağmen milletimiz demokrasi ve kalkınma istikametinde ısrarcı bir tutum ortaya koymuştur. Geçtiğimiz dönemde ülkemizin nispi bir istikrar ve güven ikliminde ne büyük başarılara imza atabileceğini hep birlikte ispat ettik. Milli iradenin gücünün önünde ne vesayetin, ne sosyal mühendislik hesaplarının, ne terör örgütlerinin, ne darbelerin duramayacağı gerçeğini cümle aleme gösterdik” dedi.

‘EN İDDİALI VE CESUR MAKAS DEĞİŞİKLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerinin milli mücadelenin kendisi gibi küresel senaryolara karşı bir başkaldırı olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin, kendi verdikleri rollerin dışına çıkmasını istemeyenlere alın terimizle ve yeri geldiğinde kanımızla istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğumuz gerçeğini kabul ettirdik. Bazıları hala 2023 hedeflerimizi sıradan bir orta-uzun vadeli kalkınma programı sanmaya devam ediyor. Halbuki biz bu iradeyi ortaya koyarak cumhuriyet tarihinin en iddialı ve cesur makas değişikliğini gerçekleştirdik. Demokrasi ve kalkınma standartlarımızı dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartarak asırlardır kuşatma altında tutulan medeniyet, tarih ve kültür ufkumuzu tekrar açmayı başardık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda asırlık ihmallerin telafisini gerçekleştirdik. Diğer yandan hak, hukuk, adalet, özgürlük alanlarında milletimizin uzunca bir süredir yaşadığı mağduriyetleri giderecek adımları attık. Böylece ülkemizi, dünyanın yaşadığı büyük dönüşümleri, vaktini ve enerjisini kendi iç mücadeleleri ile heba eden bir konumdan her alanda potansiyelini en üst seviyede kullanabilen bir yere getirdik. Evlatlarımıza işte bu güçlü alt yapının üzerinde 2053 vizyonunu inşa edecekleri bir miras bırakmanın gayreti içindeyiz” diye konuştu.

‘HEDEFLERİMİZE DOĞRU YÜRÜYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkatlerini ve hedeflerinden uzaklaştırmak için dört bir taraftan çekiştirildiklerini, taciz ve tecrit edildiklerini söyleyerek, “Hamdolsun tüm bu engelleri Allah’ın yardımı ve milletimizin desteği ile aşarak bugün bulunduğumuz yere ulaştık. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma sancıları yaşadığı bir dönemde Türkiye olarak sahip olduğumuz imkanlardan aldığımız güçle yönümüzü geleceğe dönüp, istikametimizi belirleyerek oraya doğru yürüyoruz. Terör tehditlerinden bölgesel krizlere, küresel ısınma ve çevre felaketleri gibi yeni önceliklere kadar her alanda kendimizi olumlu yönden ayrıştırarak hedeflerimize doğru yürüyoruz. Bir süredir ardı ardına 100’üncü yıllarının kutlamalarını yaptığımız Milli Mücadelemizin sembol adımlarımızın her birini geçmişin muhasebesinin yapılması ve geleceğin istikametinin belirlenmesi bakımından önemli vesileler olarak görüyoruz. Hiç şüphesiz bu adımların zirvesini hiç endişe etmeden 29 Ekim 2023’te vasıl olacağımız cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı oluşturuyor. Rabbimden milletimize daha nice 100 yıllarını kutlayacağı büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını başarıyla neticelendirmeyi nasip etmesini diliyorum” dedi.

‘BİRİNİ BİLE KALDIRAMAYACAK ÜLKELER VAR’

İnanç, tarih, köken ve kültür bakımından bütünlüğü olmayan, devlet geçmişi birkaç asrı bulmayan, heybesinde sömürgecilikten katliamlara kadar nice ayıbı gizleyen pek çok ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, “Sahip oldukları güvenlik ve refah iklimi ile tüm bu eksikliklerini kapamaya çalışanların gerçekten çetin sınamalarla karşı karşıya kaldıklarında nasıl lime lime döküldüklerini takip ediyoruz. İnanın dökülüyorlar, ayakta duracak mecalleri yok. Türkiye’nin yaşadığı saldırıların, maruz kaldığı gizli açık ayak oyunlarının, içinden geçtiği imtihanların sadece birini bile kaldıramayacak ülkeler var. Salgından tabi afetlere kadar son dönemde yaşanan her olağanüstü durum bu tabloyu daha da belirgin hale getiriyor. Hamdolsun biz milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkması, arkamızda binlerce yıllık devlet geleneğinin gücü, 100 milyonlarca mazlum ve mağdurun duası sayesinde dimdik ayaktayız” dedi.

‘GELECEĞE ÖZ GÜVENLE YÜRÜYORUZ’

Erdoğan, geleceğe güvenle baktıklarını vurgulayarak, “Son dönemde yaşadıklarımızın ardından artık kendimize daha çok güveniyor, geleceğimize daha umutla bakıyoruz. 2023’e yaklaştıkça bu güven ve umut zeminini bozmaya yönelik tacizlerin artması doğru istikamette gittiğimizin işaretidir. Cumhur İttifakı olarak geleceğimize daha öz güvenle yürüyoruz. Daha öz güvenle de bunu başaracağımıza inanıyorum. Milletimiz, Milli Mücadele günlerinden bu yana sahip olduğu o derin irfan hasletiyle tercihini hep ülkesi ve kendisi için doğru olandan yana kullanmıştır. Bizim için esas olan milletimizin iradesidir. Cumhuriyetimizin 100 yılında Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmayı hedefleyen mücadelemizin başarıya ulaşması için son nefesimize kadar çalışacağız” diye konuştu.

‘YATIRIMCILARIMIZIN YANINDA DURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ’

Erdoğan, Türkiye’yi inovasyonun merkezine ulaştırmak için kolları sıvadıklarını ifade ederek, “Tarihi nitelikte birçok adım attık. Sivil toplumu işin içine kattık. Sektör temsilcilerimizle toplantılar yaptık. Tıkanan yatırım ve üretim kanallarını açmak için çaba harcadık. Devletimiz verdiği desteklerle Şişecam’a sahip çıkmıştır. Şişecam’a, Ar-ge çalışmalarına 124 milyon lira kaynak aktardık. Firmamız adına bugüne kadar 3 milyon 856 milyon lira tutarında 26 adet teşvik belgesi düzenledik. Şu an içinde bulunduğumuz bu fabrika için 751 milyon liralık yatırımın önünü açtık. Devletimizden aldığını fazlasıyla milletimize geri veren Şişecam, dünya çapındaki üretim ağıyla bu destekleri ziyadesiyle hak ettiğini göstermiştir. Bu ülkede taş üstüne taş koyan, üreten, ihracat yapan, insanımıza istihdam sağlayan her sanayicinin başımızın üstünde yeri vardır. Özel sektörü ekonomik büyüme ve kalkınmanın lokomotifi olarak gören iktidar olarak bundan sonra da Türkiye’nin potansiyeline inanan, ekonomimize güvenen tüm yatırımcılarımızın yanında durmayı sürdüreceğiz. Şişecam Polatlı Düz Cam Üretim Tesisinin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Tesisimizin ülkemiz sanayi ve sektöre hayırlı olmasını diliyorum. Diğer firmalarımızı da ülkemizdeki yatırım imkanlarını değerlendirmeye devam ediyorum” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’Yİ YATIRIMCILAR İÇİN CAZİP HALE GETİRDİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde Türkiye’nin 2001 yılında baş gösteren ekonomik krizin etkilerini yaşadığını anımsatarak şöyle konuştu: “Krizden nemalanan bir avuç azınlık dışında halkımızın çoğu yoksullaşmıştı. 2002 Türkiye’si krizin çaresizliğinin milletimizin üzerine karabasan gibi çöktüğü bir ülkeydi. İhracatın 36 milyar dolara zar zor ulaştığı, kişi başı milli gelirin 3 bin 600 doları ancak bulduğu fakir bir ülkeydi. Milletin takdiri ile göreve geldiğimizde karşımızda böyle bir Türkiye manzarası vardı. İstikrarsızlıkla boğuşan ülkemizi hak ettiği yere taşımak, yatırımın merkezine dönüştürmek için hemen kolları sıvadık. Türk ekonomisini prangalarından, Türk demokrasisini vesayet zincirinden kurtarmak için tarihi nitelikte birçok adım attık. Sivil toplumu işin içine kattık. Tıkanan yatırım ve üretim kanallarını açmak için çok büyük çaba harcadık. Türkiye’yi yatırımcılar için cazip bir ülke haline getirdik. Piyasa ekonomisi anlayışıyla rekabeti esas alan politikalarla ülkemizi kalkındırdık, güçlendirdik, maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen daha güçlü, daha demokratik bir Türkiye idealinden hiçbir zaman vazgeçmedik” dedi.

‘OSB’LERİMİZ 2 MİLYON EMEKÇİMİZİN EKMEK KAPISI’

Erdoğan, bir dönem krizlerle anılan ülkeyi Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesiyle tanıştırdıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranını yüzde 1’in altından aldık yüzde 5,1 seviyesine getirdik. 36 milyar dolardan devraldığımız yıllık ihracat rakamını geçen ay itibarıyla 207 milyar doların üzerine çıkardık. Milli gelirin satın alma gücü kalitesine göre ülkemizi 17’nci sıradan 11’nci sıraya yükselttik. Tabanca mermisi dahi yapamazken bugün kendi füzesini, OBÜS’ünü, İHA’sını yapan konuma geldik. Savunma sanayinde yüzde 80’lere varan dışa bağımlılığımızı tam tersine çevirdik. Enerjide toplam kurulu gücümüzü 32 bin megavattan 100 bin megavat sınırına getirdik. Sanayi ve teknolojide OSB sayısını 192’den 325’e çıkardık. 22 endüstri bölgesi, 39 teknopark kurduk. 415 bin kişinin istihdam edildiği OSB’lerimiz bugün 2 milyon 200 bine emekçimizin ekmek kapısı oldu. Gaziantep’ten Yozgat’a kadar pek çok yerde kurulan ve kurulma aşamasında olan OSB’ler üretime geçmek için sırada bekliyor” ifadelerini kullandı. 

‘YATIRIMLAR ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA’

Erdoğan, son 19 yılda düzenlenen 82 bin 223 teşvik belgesini yatırımcıların Türk ekonomisine olan güveninin işareti olarak gördüklerini kaydederek şöyle konuştu: “Sabit yatırım tutarı 1 trilyon 608 milyar lirayı bulan ve 2 milyon 950 bin kişiye  istihdam sağlayan bu yatırımlar peyderpey gerçekleşiyor. Bu hakikatlere rağmen birileri ısrarla ‘Türkiye’de fabrika yok’ diyerek bizden ziyade sanayicimize hakaret etmeyi sürdürüyor. ‘Yok’ dedikleri yatırımlar ülkemizin dört bir yanında Türk sanayisinin gurur abideleri olarak birer birer yükseliyor. Ardı ardına açılan fabrikaları, temeli atılan OSB’leri görmeyenlere ne desek boş. Onlar görmese de anlamasa da tüm bu yatırımlar meyvelerini vermeye başladı. Salgının zirvesi diyebileceğimiz 2020 yılında birçok G20 ülkesi havlu atarken biz yüzde 1,8 ile en çok büyüyen ikinci ülke olduk. Bunun tesadüf bir büyüme olmadığını 2021 yılının ilk çeyreğindeki yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğindeki yüzde 21,7 büyüme oranlarıyla teyit ettik. Burada asıl sevindirici husus sanayi üretiminin bu büyümede sürükleyici güç olmasıdır, lokomotif görevi görmesidir. Bu dönemde ülkemizdeki sabit sermaye yatırımları yüzde 20,3’lük bir artış kaydetti. İhracat rakamları da turizmdeki yükselişle önemli katkılar sağlıyor.”

‘EN BAŞARILI 3 ÜLKEDEN BİRİYİZ’

Erdoğan, Türkiye’nin artık doğru zamanda doğru teknolojilere yatırım yapan bir ülke olduğunu dile getirerek, “İHA teknolojilerinde geleceği okuyarak attığımız adımlar sayesinde bugün bu alanda dünyanın en başarılı 3 ülkesi arasındayız. Akıncı’nın katılımıyla bir üst lige çıkardığımız İHA filomuzu inşallah dünyanın bir numarası haline getireceğiz. Kendi tasarımımız olan elektrikli aracımızı da 2022 sonunda banttan indirmeyi hedefliyoruz. KOBİ’lerimizin dijitalleşmesi için Türkiye’nin dört bir tarafından dijital dönüşüm merkezleri açıyoruz. Yeşile ve çevreye saygılı ekonomik ihtiyaç artmaktadır. Yeşil ekonomi hedefinde göstereceğimiz çabaların bize katkıları olacağına inanıyorum” dedi. 

‘TEKNOFEST 21-26 EYLÜL’DE BAŞLIYOR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST tarihini açıklayarak “Gençlerimizin sabırsızlıkla beklediğini düşündüğüm bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST, 21-26 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda başlıyor. Aynı şekilde 81 ilde ‘100 dene-yap teknoloji atölyesi’ kurulmasına yönelik olarak başlattığımız eğitim seferberliği de sürüyor. Polatlı Tarım Üniversitesi için girişimi desteklediğimi de belirtmek istiyorum” diye konuştu. Öte yandan tören öncesinde yangın ve sel felaketinden etkilenen sanayi esnafına destek olmak amacıyla 93 Organize Sanayi Bölgesinden (OSB) toplanan yardımlara ilişkin 206 milyon 500 bin liralık temsili çek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve OSB başkanları tarafından Erdoğan’a teslim edildi. Toplanan 206 milyon 500 bin lira, yangın ve sel felaketinde zarar gören 4 sanayi sitesinin yeniden inşası başta olmak üzere sanayi esnafının zararlarının tanziminde kullanılacak. DHA